Fransız Vatandaşı Olma Sürecim Bölüm-II
BÖLÜM-II : MÜLAKATLAR
Merhaba yeniden! Hiç vakit kaybetmeden, kaldığımız yerden devam ediyorum.
1) Minik bir sürpriz yaşadım ve belediyeden aldığım “dosya kabulü” mailinde (19 temmuzda aldım) sadece belediyede değil karakolda da bir görüşme gerçekleşeceğini öğrendim. Bu maili almamdan iki ay sonra bir polis memuru eve geldi habersiz bir şekilde çünkü eşimle gerçek bir evliliğimiz olup olmadığını görmesi gerekiyordu. Ancak maalesef kapıyı açamadığım için evi göremedi (kapımız aşağıdan çalındığında telefonum çalıyor ve telefonum o sırada sessizde olduğu için kapıya cevap veremedim). Önce bunun aleyhime işleyeceğini düşündüm ancak öyle olmadı. (Zaten çalışan bir anne olsaydım da kapıyı açamazdım mesai saatinde ya da o sırada markette de olabilirdim vs.) Memurla telefonda konuştuk, beni karakola davet etti ve orada bir saati aşkın bir görüşme oldu (26 eylüldü galiba). Zorunda olmamasına rağmen eşim de geldi ve biz ortak hayatımızın geniş bir özetini (ilişkimizin en başından itibaren) bol detaylarla memur beye anlattık. O da bize 30-40 civarı soru sordu. İyice deşti. Burada görüşmeyi deşifre etmemeyi tercih ediyorum. Belediyeye postaladığım başvuru belgeme koyduğum belgelerin kopyalarını yanımda götürdüm ve memur bey hepsini inceledi. Aile albümlerimizin bile bir kısmını çantama koymuştum (evi göremedi diye). Gayet saygılı ve iyi niyetli bir insandı. İlişkimizin ve evliliğimizin gerçek olduğuna ikna oldu. Toplantının sonunda dosyamı onayladığını belirtti. Havalara uçtum tabii. Kendimi hem yorgun hem mutlu hissediyordum. Ne de olsa karakoldaydım (hayatımda daha önce hiçbir surette karakola gitmemiştim), bir polisle daha önce muhatap olmamıştım ve üstelik odada bir sorgu havası esiyordu. Söylediklerimin bir kelimesi bile çarpık/yalan olmamasına rağmen yine de gerildim. Sonuç olarak bu etabı başarıyla geçtim ve belediyede gerçekleşecek olan mülakatı beklemeye başladım. (Önce iki ayrı mülakat olacağını öğrenmek beni şaşırtsa da sonra bunun bir fırsat olduğunu düşündüm. İlk mülakat asıl mülakat için bir hazırlık gibiydi esasen).
Karakoldaki mülakatın esas amacı evliliğimizin gerçek olduğunun görülmesiydi. Belediyedeki mülakat ise bambaşka. Bu mülakat sizin bir Fransız olup olamayacağınızı değerlendirme amacı taşıyor.
2) Belediye davetiyem ekim sonunda geldi. 3 Kasım’da mülakatıma gittim. Sırf o gün için kendime şık bir blazer ceket aldım. 28 sayfalık Livret de citoyen (Fransız içişleri bakanlığı sitesinden pdf indirebilirsiniz) ile mülakata hazırlandım fakat tabii ben siyaset bilimi mezunu olduğum ve Fransa hakkında sınırsız bir bilgim olduğu için o kitapçık bana dar geldi. Ben o 28 sayfadan kat be kat daha çok şey biliyorum. Fransa tarihi, Fransa’daki seçim sistemi, Devlet kurumları, ilkeler, semboller, bakanlar, yerel yönetim sistemi, popüler kültür, yüksek kültür, ûlke gündemi, Avrupa Birliği ve daha yüzlerce konu başlığı… Bu tip konularda alçakgönüllü olmayacağımı belirtmek isterim. 2003’ten beri frankofon dünyanın içindeyim; çok emek verdim çok yol katettim çok yoruldum. Memur hanım çok saygılı ve çok sempatik bir insandı. Ona ingilizlerin deyimiyle tüm background’umu anlattım. Şaştı kaldı. Yukarıdaki konu başlıklarından bir tek soru bile sormadı. Ben “istediğiniz soruyu sorun” dedim. Resmen zorladım, iki üç tane soru sordu, gerekli belgeleri eşime ve bana imzalattı ve bizi gönderdi. Ben bu mertebeye sadece eşim fransız diye gelmediğimi ve sahip olduğum bilgiyi ona göstermek istiyordum ama gerek görmedi. Canı sağolsun, benim için çok hoş bir deneyimdi. “Sizin hakkınızda verilecek karar çok belli” dedi.
Hem karakoldan hem belediyeden onay almama rağmen başvuru dosyası ve mülakat raporları İçişleri Bakanlığına gönderiliyor prosedür gereği. Ve son kararı, İçişleri Bakanı bizzat veriyor. Karar vermesi için (belediyedeki mülakat gününden itibaren olmak üzere) maksimum 1 sene süresi var. Bakan benim hakkımda ne karar verdi? 1 sene bekledim mi? Peki sonra neler oldu? Son bölümde bunları ve çok daha fazlasını anlatacağım. Şimdilik hoşçakalın.